24 Mart 2017 Cuma

SESLERİN FREKANSI ...







Duyduğumuz bazı SESLERİN, bizi neden rahatlattığını veya niçin rahatsız ettiğini araştırdım. Çıkan sonuçlar oldukça ilgimi çekti. Sizlerle paylaşmak istiyorum :)))


Kainatta duyduğumuz ve gördüğümüz her şeyin bir FREKANSI var. Hatta vücudumuzda ki tüm organların dahi. Ses bilimciler, yapmış oldukları araştırma sonucun da, insanları dinlendiren ve rahatlatan ses dalgalarının, 432 HERTZ boyutunda olduğunu tespit etmiş.
                                           

Bu boyutta olan sesler ise, KUŞ sesleri, YAĞMURUN sesi, RÜZGAR sesi, SU sesi, BÖCEKLERİN çıkardığı sesler, ŞELALE sesi, kısaca DOĞADA yükselen tüm sesler insanlar üzerinde POZİTİF etki yaratıyor. Ayrıca KLASİK MÜZİK de, tabiatta huzur veren seslerle aynı boyutta olduğu için, hepsi 432 HERTZ olarak değerlendiriliyor. Yani tedavi edici, kişiyi geliştirici, üretimi artıran ve MUTLU olmamızı sağlayan ses dalgaları kapsamında.


Bir de 440 HERTZ boyutunda ki sesler var ki, bizi huzursuz edip MUTSUZ olmamıza sebep olan ses dalgaları. Bunlara örnek vermek gerekirse, b
ebeklerin ağlama sesi, acıyla atılan çığlıklar, kavga anında ki yüksek ses tonu, kırılma sesleri, çarpma anında yayılan ses dalgası, KORNA sesi, DİJİTAL MÜZİK ve HEAVY METAL gibi kışkırtıcı müzik türleri ...


Yapılan tüm araştırmalar, 440 HERTZ'in insanların kalp ve kuyruk sokumu arasındaki enerji merkezleriyle uyumsuz olduğunu gösteriyor.Teorik olarak, titreşimler egoları ve sol beyni tetikliyor. Ancak sağ beyne özgü duygusal ve sevgisel zihni baskılıyor ve yaratıcılığı köreltiyor. 3.Göz denen çakranın kapanmasıyla da, insanoğlu farkındalığını hiçbir alanda kullanamaz hale geliyor. 



Günlük hayatımızda, bizleri rahatsız eden, o kadar ÇİRKİN sesler var ki, kumanda aletinin tek bir tuşuna basarak, hepsinin seslerini sonsuza dek kesmek istiyoruz ...! 



Bu durumda, RUHUMUZUN okşanmaya ihtiyacı var...


                                                                                                                                                            Peki, bize HUZUR veren müzikler nasıl olmalı ? Ritimleri ve ezgileri yoluyla bireyin psikolojisi üzerinde sakinleştirici, yatıştırıcı etki yaratarak, dinlenmesini olanaklı kılan müzik türleri hangileridir? 


Bu müzikler çoğunlukla ENSTRÜMANTAL ve KLASİK tarz içermektedir. Çoğu zaman yalnız, uykudan önce ya da uyku sırasında, sakin ortamlarda dinlemeye elverişlidir. Rahatlama ya da rahatlatıcı müzik olarak da adlandırılan dinlendirici müzikler, bireyin kasları üzerinde ''GEVŞEME'' etkisi yaratarak, kişinin psikolojisi üzerinde gerginliğin azaldığı hissini yaratmaktadır.


Ses uzmanlarının önerisi, genellikle sözsüz MÜZİK dinlenilmesinden yana. KLASİK MÜZİK de önerilen eserlerden bazıları, şöyle sıralanıyor ; ,BEETHOVEN - Moonlight Sonatı. WOLFGANG AMADEUS MOZART - Piano konçertosu. VİVALDİ- dört mevsim gibi değerli eserler listenin başında yer alıyor. Dünyada, dinlendirici sesler olarak nitelendirilen isimler ise, STİNG , EMMA SHAPPLİN, CELİNE DİON, ELTON JOHN gibi ünlü isimler bulunmakta. 



Hayatınıza HUZUR veren seslerin, hiç susmaması dileği ile ...





SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)

8 Mart 2017 Çarşamba

NEDEN ''8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ''  ?





Öncelikle, DÜNYA KADINLAR GÜNÜ etkinliğine katılmak üzere Bursa'dan yola çıkan, fakat geçirdikleri trafik kazası sonucu hayatlarını kaybeden, Türk Metal Sendikası üyelerinden,7 kadın emekçiyi, acıyla uğurluyoruz ...
*
Bu günün anlamını ifade etmek gerekirse, 8 Mart 1857'de, Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) New York kentinde, dokuma fabrikasında çalışan 40 bin işçi daha iyi koşullarda çalışmak istedikleri için, GREVE başlarlar. Ancak polis işçilere saldırır. Bunun ardından fabrikaya kitlenen işçiler, fabrikada çıkan yangından kurtulmaya çalışır,fakat fabrika önünde kurulan barikatlar kaçmalarına engel olur. Tam 123 KADIN İŞÇİ, kaçma mücadelesi verirken, feci şekilde yanarak hayatlarını kaybederler. Bu olayda ölen kadınların cenazesine, yüz binlerce insan akın eder.
*
Aradan yıllar geçer ve II. Enternayonal kongreleri kapsamında 1910 yılında Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda, Almanya Sosyal Demokrat Partisi'nin liderlerinden Clara Zetkin, tekstil fabrikasında yaşamını yitiren kadın işçilerin anısına, 8 Mart'ın ''DÜNYA KADINLAR GÜNÜ'' olarak anılması önerisinde bulunur ve bu öneri konferansta, oy birliği ile kabul edilir.
*
Ülkemiz de, kadınlar adına mücadele veren MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, Meşrutiyet döneminin bütün düşünce akımlarını ilgiyle izlemiş ve Ülkesinin sorunlarını yakından takip ederek,bunlar üzerin­de çalışmalar yapmıştır. Türk kadınını “ikinci sınıf” insan durumundan kurtarmanın zorunlu olduğuna karar vererek, 3 Şubat 1923'te İzmir'de yapmış olduğu bir konuşmada,kadınlar için şunları söylemiştir.
*
"Kadınlarımız bundan sonra, haremlere kapatılmayacak, gizlenmeyecek, yüzlerini örtmeyeceklerdir. Çünkü bu tüm ülkenin daha çok acılar çekmesine neden olacaktır. Türk kadınları ulusal bağımsızlığımız için, savaş boyunca cesaretle dövüşmüşlerdir. Bugün onlar özgür olmalı, eğitim olanaklarından yararlanmalı, erkeklerimizle eşit bir düzeye çıkarılmalıdırlar. Kadınlarımızın yeri ayaklarımızın dibi değil, başımızın üstüdür''
*
Ve 29 Ekim 1923 de, Cumhuriyet'in ilan edilmesiyle beraber, KADINLAR için hazırlanmış olan, yasal ve yapısal reformlar hız kazanarak, süratli bir şekilde hayata geçirilmiştir. Çıkartılan bu kanunlarla birlikte, dünyada bir ilke imza atmanın yanı sıra, yasalar tüm ülkelere de örnek teşkil etmiştir.
*
Haklarımıza kavuşmamazı sağlayan, ulu önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'e, sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz ...
*
Şu an ülkemizin gelmiş olduğu nokta ise, oldukça VAHİMDİR ! Her gün işlenen KADIN CİNAYETLERİ, kadın haklarına vurulan sekteler ,ÇOCUK GELİNLERİN artması, yapılan CİNSEL İSTİSMAR suçları, kız çocuklarını eğitimden uzaklaştırmak, TECAVÜZ suçunu neredeyse normalleştirerek basite indirgemek, meclisteki kadın vekillerin dahi, darp edilerek ŞİDDET görmesi, gece sokağa yalnız çıkan kadınların, saldırıya mağruz kalmaları gibi, daha bir çok GÜVENSİZLİK ve MUTSUZLUK yaratacak olaylar meydana gelmektedir. Hal böyle iken, ülkemizde ki KADINLAR nasıl HUZUR içinde olabilirler, sizlere sormak istiyorum ?
*
Bu günün, bir FARKINDALIK günü olduğunu hatırlatarak ,tüm DÜNYA KADINLARINI sevgiyle kucaklıyorum ...
*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)