DERİNLERDE Kİ KORKU !
''Korkulacak tek şey, korkunun kendisidir'' diyor, Franklin Roosevelt. Bu konuyu özellikle irdelemek, ve daha da derinlere inerek, KORKUNUN kalbine doğru, kısa bir keşif yapmak istedim...
Gecenin bir vakti, dışarısı tamamen karanlık ve evde yalnızsınız. Koltuğa uzanmış vaziyette televizyon izliyorsunuz. Eviniz o kadar sessiz ki; televizyondaki ses dışında evde hiçbir ses yok. Aniden arka odanın kapısı büyük bir gürültüyle çarpıyor. Çok kısa bir süreliğine, anlık olarak, hayatınızın tehlike altında olduğu hissine kapılıyorsunuz ve hayatta kalmaya çalışan her canlıda olduğu gibi, "kaç ya da savaş" ikilemi yaşıyorsunuz. Hemen ardından, kapının kapanmasına neden olan şeyin aslında rüzgar olduğunu anlıyorsunuz. Artık herhangi bir tehlike söz konusu değil, yani birileri evinize girmeye çalışmıyor.
Basit bir korku filmini andıran yukarıdaki senaryo, pek çoğumuzun hayatının bir kısmında yaşadığı tecrübelerden biri. Peki verdiğimiz bu yoğun tepkiye neden olan ve anlık stres altında hissetmemize yol açan KORKU hissi, fizyolojimize nasıl etki ediyor ?
Önce yüzümüzde donuk bir ifade beliriyor. Ardından soğuk bir terleme ve titreme durumu meydana geliyor. Yoğun endişe haliyle birlikte, kaslarda yay misali gerilme ve kalp çarpıntısına eşlik eden, baş dönmesi veya baş ağrısı ortaya çıkıyor.
Şu an içinde bulunduğumuz olumsuz hayat şartları, insanları ileri seviyede kaygı bozukluğuna, umutsuzluğa, karamsarlığa ve artan baskılar sonucunda DEPRESYON girdabına sürüklüyor !
Ben hayatı bir otobüse benzetiyorum. Bu otobüsün şoförü sizsiniz. Gideceğiniz yolu ve varacağınız noktayı siz belirleyeceksiniz. Yolunuza devam ederken, yolculardan bazıları size baskı uygulayıp tehdit edebilirler, hatta otobüsünüzü ele geçirmek isteyebilirler. İşte tamda bu yol ayırımında, bir seçim yapmak zorundasınız ! Ya size musallat olanların korkusuyla yola mutsuz devam edersiniz, yada sıkıntı yaratanları otobüsten def ederek huzura kavuşursunuz.
Yazımı, devrimci Ernesto Che Guevara'nın bir sözüyle tamamlamak istiyorum. ''Hayat korkakları affetmez ! Kaybettiğin tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir"
Sevtap Kürkçüoğlu
***