30 Ekim 2016 Pazar

HAYAL ET ...!







Hepimizin bir HAYALİ vardır ! Hayalsiz yaşayan insanlar var mıdır bilemiyorum ? Kimisi ev ister, kimisi araba, kimisi zengin olmak ister, kimisi de hayalinde kurduğu işi yapmak ...


Bakıyorsunuz ki etrafınızdaki bazı kişiler, hayallerini gerçekleştirmiş, mesela ev almış, yazlık almış, iş kurmuş fakat siz hala mutsuz ve hayallerinizin peşinde koşmaya devam ediyorsunuz. Peki, bu kişilerin yapıp ta sizin yapamadığınız şey nedir? ...


Hayaller aslında insanın, VAR OLMA gücüdür. İnsan mutlu olacağı bir hayali kurgular. Çoğu insan için bu düşün gerçekleşmesi kolay, kimi insan içinse aynı düş ulaşılamayacak kadar güçtür. Bu, insanın tamamen kendisi ile ilgilidir. 



Bir insan kurduğu hayali gerçekleştirmek istiyor ise, bu yola baş koyarak MÜCADELE etmelidir. Bu uğurda hayaline hemen ulaşamasa bile, en azından bir ADIM daha yaklaşmış olur. Önemli olan kararlı olmak ve ne istediğini bilmektir. Zaten ne istediğini bilen bir insan, hayalini de ele geçirmiş olur. 



Yakınan ve sızlanan insanların çoğuna baktığımız zaman, bırakın adım atmayı, hayallerini söylemeye bile çekinirler. Aslında içinde bulunduğu kafesi kırarak, dışına çıkmak isterler. Fakat bunu göze alacak cesaret ve risk alma özellikleri yoktur. Bu nedenle sürekli söylenip, kadere bahane, geçmişine kusur, düzene isyan ederler. Bunun nedeni ise, içinde bulunduğu güvenli ortamdan ayrılma, başarısız olma, yerini kaybetme ve yalnız kalma korkusudur.



Hayallerimizi gerçekleştirmenin yolu, önce ona inanmak, hedef koymak ve bu yolda uğraş vermektir. Değişmez kural, kesinlikle “KARARLI” olmaktır. Başarısız olma korkusu hayallerimize kavuşmadaki en büyük engeldir. Dışarıda neler olduğunu anlamamız için, başımızı kumdan çıkartıp, etrafımıza dikkatlice bakmamız gerekmektedir. 



Çocukluğumda kurduğum bir hayali, yıllar sonra nasıl gerçekleştirdiğimi sizlerle paylaşmak istiyorum :)))



''Henüz sekiz yaşında, ilkokul 2. sınıf öğrencisiydim. Her gün sınıfa girdiğimde, öğretmenimizin masasında duran, DÜNYA küresine saatlerce takılıp kalırdım. Ta ki öğretmenim beni, Heyy sarı kız, artık sınıfa dön, sınıfa dön diye ikaz edene dek. Bu arada ben tüm dünyayı, hayalimde dolaşır ve öyle geri gelirdim. Bu isteğim o dönemlerde ne kadar zor ve olanaksız gibi görünse de, ben bunun düşünü yıllar boyu kurmaktan asla vazgeçmedim. Derken seneler sonra karşıma, hayalimi gerçekleştirebileceğim bir fırsat çıktı. Vee ilk yolculuğumu, dünyanın en güzel seyir adası olarak da bilinen, SANTORİNİ adasına, yani YUNANİSTAN'a yaptım. Daha sonra peşini diğer ülkeler takip etti ve şu ana kadar, bir çok ülkeyi yakından görme şansını elde etmiş oldum'' 



HAYAL kurmaktan ve ona sıkıca sarılmaktan asla vazgeçmeyin ! Çünkü her an HAYALİNİZ gerçekleşebilir ...:))) 





SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)

10 Ekim 2016 Pazartesi

DEĞİŞKEN ''RUH'' HALLERİMİZ ...




Öncelikle, artık kanayan bir yaraya dönüşen ve bizleri yasa boğan ŞEHİTLERİMİZİ saygıyla anıyor, hepsine Allahtan rahmet diliyorum. Bu duruma çanak tutanları ise sonsuza dek LANETLİYORUM ...!
*
Her gün bizi şaşırtan, garip ve dehşet verici olaylarla karşılaşıyoruz. Televizyonu açtığımız zaman, sürekli CİNNET haberleri, adam kadını bıçakladı, sokaktaki hayvanlara zarar verdiler, kadın çıldırdı intihar etti, öğretmeni dövdüler, doktoru öldürdüler gibi moralimizi sıfıra indiren hep üzücü haberler...
*
Bazen, bu millete çıldırmaları için bir şey mi veriyorlar ? sorusu, aklımıza gelmiyor değil, ama yine de insan merak ediyor işte ! Gerçi bir şey vermelerine de gerek yok, çünkü yaşadığımız olaylar, zaten ÇILDIRMAK için yeterli ...!
*
Okulda görev yapan PSİKOLOG bir arkadaşımla sohbet ederken, bizim bu DELİ hallerimiz nedendir acep ? diye kendisine sordum. Bana anlattıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum .Belki bir yaraya merhem oluruz ...
*
İnsanların farklı ve değişken RUH halleri vardır. Kızgın, utangaç, üzgün, sinirli, meraklı, dalgın, endişeli, huzursuz, kırgın, sakin, enerjik, iyimser ve kıskançlık gibi. Yani bin bir çeşit farklı ve değişken RUH halleri ...
*
Bunlar son derece normal ve insanlara özgü hallerdir. Hangi noktada TEHLİKELİ olmaya başlarlar ? Kişilik bozukluğu dediğimiz şu davranışlar varsa eğer .Bunlardan, toplumumuzda en sık karşılaştığımız, BORDERLİNE kişilik bozukluğunu anlatmak istiyorum.
*
Gerçek ya da hayali bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çaba harcamak.
*
 Karşısındakileri aşırı büyütüp, göklere çıkarma ve aşırı değersizleştirip, gözden düşürerek, yerin dibine sokma gibi başkalarına aşırı değer, değersizlik verme ile giden tutarsız ilişkiler.
*
 Kimlik karmaşası denilen kendini algılayışında, önem verilen kültürel- ahlaki değer anlayışında değişkenlikler.
*
Kendine zarar verme olasılığı fazla olan, iki ya da daha çok durumda sonunu düşünmeden, aniden yapılan eylemler (aniden çok para harcama, madde kullanımı, hızlı ve tehlikeli araç kullanma, birden aşırı yemek yeme, önceden düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar)
*
Yineleyen bir şekilde intihar girişimleri, intihar tehditleri, kendi kendine zarar verme (bıçak, jilet vs. ile kendi cildini kesme, sigara ile kafayı yakma ).
*
Duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali (saatler içinde değişen sürelerde birbirini izleyen öfkelilik, üzüntü, kaygı, sevinç dönemleri)
*
 Kişinin kendisini sürekli olarak boşlukta hissetmesi.
*
Öfkeye hakim olamama (sık sık kavgalara karışma, yüksek sesle hakaret, çığlık atma).
*
''Bu kişilerin kendilerine güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye ya da reddedilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Ayrılık ya da istenenin olmaması durumlarında, yoğun öfke ve diğer belirtiler yaşanır. Bu kişilere karşı öfkelerini net bir şekilde sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşar ve kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissetmeleri pekişir. BORDERLİNE Kişilik Bozukluğu olanlar, aşırı terk edilme korkusu yaşarlar. Terk edilme duygusunun yarattığı panikle devamlı mücadele ederler. Bunu engellemek için tehdit etme, intihar girişiminde bulunma gibi yollara başvurabilirler. Dürtüsel cinsel ilişkiler, sık partner değişimi sıklıkla görülebilir. Öfkelerini kontrol etmede zorluk yaşarlar...''
*
Haydi Türkiye, RUH ve AKIL sağlığımızı korumak ümidiyle, herkese SAĞLIKLI günler diliyorum ...
*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)

7 Ekim 2016 Cuma

HAYDİ GÜLÜMSE ...:)))





Bugün ''DÜNYA GÜLÜMSEME GÜNÜ''
*
Her şey bir tebessümle başlar. Gülümsemek ve mutlu olmak için bahane aramaya gerek yok. Ömrümüzü gülümseyerek dopdolu geçirmek için ne tür sebeplerimiz olabilir sizce ? İnanın ki çok sebebimiz var ......
*
Her şeyden önemlisi, SAĞLIĞINIZ yerinde mi ? İşte MUTLU olmak ve gülmek için, çok önemli bir sebep !
*
Etrafınız da sizi SEVEN ve İYİ Kİ VARSIN diyen, en az bir kişi var mı ? İşte önemli ikinci sebep !
*
Hayatınızla ilgili kendi kararlarınızı, hiç bir baskı altında kalmadan kendiniz verebiliyor musunuz ? İşte size üçüncü sebep !
*
İstediğiniz zaman bir şarkı mırıldanıp, el çırpabiliyor musunuz ? İşte size bir sebep daha !
*
Bu listeyi istediğimiz kadar uzatabiliriz...
*
Hiç bir şeyi ve hiç kimseyi BEKLEME ! Önce sen SEV , önce sen MERHABA de, önce sen ADIM AT , önce sen ÖZLEDİĞİNİ söyle , önce sen TEBESSÜM et . Ne kaybedersin ?
*
Kaybedeceğin hiç bir şey yok ! Aksine kazanacağın çok şey var ! Sen bunları yaparken ne kadar MUTLU olduğunu görüp güleceksin. Sonuç ne olursa olsun, öyle de yaptığına güleceksin, böyle de GÜLECEKSİN ...
*
Unutma ! MUTLULUK ve TEBESSÜM bulaşıcıdır ...
*
Mesela bugün dışarı çıktığın zaman, ufak bir deneme yap. Karşıdan gelen insanlara hafif bir TEBESSÜM et. Bak bakalım insanlar sana nasıl GÜLEREK karşılık veriyor ? Daha sonra her dışarı çıktığında bu söylediğim aklına gelsin ve bir daha gülümse ...:)))
*
Haydi TÜRKİYE , her şeye rağmen GÜLÜMSE ... O güzel dişlerini göstermekten korkma ! Herkesin ''DÜNYA GÜLÜMSEME GÜNÜNÜ'' yürekten kutluyor, her gününüzün gülücüklerle dolu olmasını temenni ediyorum ...
*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)