28 Haziran 2016 Salı

NOMOPHOBİA ...!






Şimdi bu da nereden çıktı diyeceksiniz ? Sizi daha fazla merakta bırakmadan, bu kelimenin ne anlama geldiğini, hemen izah etmek istiyorum ...
*
Bu bir ''KORKU'' türü ! Evet yanlış duymadınız. Hem de öyle bir korku ki, çağımızın PSİKOLOJİK hastalığı olarak kabul edilen ve bir çok insanda tespit edilmiş türden bir KORKU . Yani ''Cep telefonsuz kalma korkusu'' ......
*
Haydi hepimizin gözü aydın. Bunca korkumuz yetmezmiş gibi, şimdi bunlara bir yenisi daha eklendi, NOMOPHOBİA ...
*
Sabah uyanır uyanmaz, televizyon izlerken, yemek yerken, gece yatarken, yolda yürürken, arkadaşınızla buluşmaya giderken, araba kullanırken (Çok tehlikeli), dost meclisinde bulunurken ... Bütün bu günlük aktivitelerimizin tam ortasında ne bulunuyor sizce? Tabii ki ondan bir saniye bile uzak kalamadığımız, CEP TELEFONLARIMIZ ...!
*
Dönüp aynı fotoğraflara yüz kere bakıyoruz, 50 kere hava durumunu kontrol ediyoruz, ajandamıza bakıyoruz, hiç olmadı geçmiş mesajları okuyoruz ama yine de o TELEFONU elimizden bırakmıyoruz.
*
Peki neden biz bu hale geldik ?
*
Acaba çağa ayak uyduruyoruz, teknolojiyle yaşamayı öğreniyoruz derken, hayat kalitemizi iyiye mi götürdük, yoksa korkunç derecede ZARARLI bir sihrin büyüsüne kapılarak, kendimizi farklı rahatsızlıkların ve de korkuların pençesine mi düşürdük ? O ruhsuz makineden biraz uzak kalınca, bu kadar  KORKU ve PANİK niye ?
*
BAĞIMLI durumdan kurtulmak istiyorsak eğer, öncelikle bu fikri kafamıza yerleştirmeliyiz. Sonuçta hiç kimse annesinin karnından telefonla doğmuyor ! Sevdiklerimize ayırdığımız ÖZEL anlarımızı ise, sadece onlara adapte olarak geçirmeliyiz, sürekli CEP TELEFONUMUZA bakarak değil ... !
*
Herkese şimdiden GEÇMİŞ OLSUN diyorum ...
*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)

13 Haziran 2016 Pazartesi

DİZİLERDE  YAŞANAN  ''AŞKLAR'' ...!






Son zamanlar da kanalların neredeyse tümünde yayınlanan dizi filmlerin konusu, sanırım bir çoğumuzun dikkatini çekmiştir ...
*
Konu ''AŞK'' ! Buraya kadar hiç kimsenin bir itirazı olamaz tabiki . Fakat esas kafamızı karıştıran konu, bu dizilerin mısır patlağı gibi süratle çoğalmaları, ACISIZ, YALANSIZ ve de PARASIZ aşk olmaz imajını, beyinlere kazımaları oluyor ......
*
Vatandaş, Ülkemizde olan biten her şeyden bunalmış, zaten İSYAN eder durumda, bari AŞK dizilerini seyrederken rahatlayıp HUZUR bulsun birazcık ...
*
Yok olmaz öyle şey, HUZUR da neymiş yahu ? Ülkemiz kan ağlayıp çırpınırken, yaşanan AŞKLAR da sanki yürek kanatan cinsten olmak zorunda !
*
İllaki adam kadını aldatmalı veya tam tersi olmalı. İlişki YALANLAR ve SIRLAR üzerine kurulmalı. Sürekli ortalığı karıştıran birileri olmalı . Kötü ADAM, kötü KADIN figürleri mutlaka bulunmalı . KADIN dayak yemeli, ADAM silah kullanmalı . Acı çekip göz yaşı döken mağdur bir ÇOCUK olmazsa olmaz zaten . Hep ZENGİN ve PIRILTILI hayatlar da DÖNEN DOLAPLAR çevrilmeli . Evler havuzlu lüks villalardan oluşmalı. Kapının önünde bir şoför ve daire fiatına alınmış, cillop gibi arabalar durmalı ...
*
Yahu biz neyin kafasını yaşıyoruz kardeşim ?
*
Bari AŞK denen şu saf ve temiz duyguyu kirletmeyin ! İnsanları doğru yönlendirip, sağlıklı MESAJLAR vererek ,düzgün ilişkiler kurmalarını sağlayın. Evet yaşanan aşklarda ve hayatın içinde, tabiki her türlü iniş çıkışlar, iyi kötü insanlar, acı tatlı farklı bir sürü olaylar yaşanıyor. Ama her şey bu kadar da DRAMA bağlanmaz yahuu ...
*
Ayrıca, TÜRKİYE' de dizilerde ki gibi LÜKS yaşayan, % 5 lik bir topluluğun hayat biçimini, sen ne halt etmeye vatandaşın gözüne sokarak, sanki geneli böyle yaşıyormuş gibi gösteriyorsun ki ? Zaten kıyamet esas bu nokta da kopuyor .
*
Şöyle ki ; Vatandaş AŞK dizilerini izliyor, orada ki ihtişamı, zenginliği, yedikleri önünde yemedikleri arkalarında, kadınlar güzel, erkekler yakışıklı, hiç birinin iş sorunu yok, para derdi yok, hepsinin tek dertlerinin AŞK ve İLİŞKİLERİ olduğunu görüyor ...
*
Ama kazın ayağı hiç de öyle değil ! Birde dönüp kendisine bakıyor, dizide ki hayatla kendi yaşadığı hayat arasında dağlar kadar fark var. Bir ''YALAN AŞK'' veya bir ''KARA SEVDA'' bile yaşamamış olan yurdum insanı, BUNALIMA girmesin de kim girsin arkadaş ?
*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)


10 Haziran 2016 Cuma

NE KADAR YÜREKLİSİNİZ ?





İçiniz daraldığında, sığınabileceğiniz bir gölgeniz mi olsun istiyorsunuz ? O zaman önce EMEK verip, TOHUM ekmelisiniz ! Sonra FEDAKARLIK ederek su taşımalısınız ona ! Ve sizde bu çabayı gösterecek, bir de YÜREK olmalı ...!
*
Eğer bende bu YÜREK var diyorsanız, o zaman sizde hala bir UMUT da var demektir ......
*
Yaşamda ki hiç bir şey, kimseye tepside sunulmuyor. Siz bir ADIM atmazsanız eğer, size bir şey gelmiyor. Diyelim ki bir adım attınız, fakat gerisini getirmediniz. O vakit atmış olduğunuz o adımın hiç bir önemi kalmadığı gibi, sizde YÜREKSİZ davranmış oluyorsunuz...
*
Hayatta istediğiniz şeyden vazgeçmediğiniz sürece, ancak o zaman bir SONUCA ulaşabilirsiniz. Aksi takdirde istediğiniz her ne ise, ellerinizin arasından kayıp gitmeye mahkumdur.
*
LAFLA değil, ÖZDE istemeli insan ! SÖZLE  değil, YÜREKTE bitmeli bir FİDAN ...!

*
SEVTAP KÜRKÇÜOĞLU
*****
(5846 sayılı FSEK tarafından saklıdır)